Halkalı Escort Başörtülü olarak merhabalar canlarım,İsmim Sevil. 50 yaşında, dul bir ev hanımıyım. Görünüşüme çok özen gösterir, kişisel bakımımı asla aksatmam. İstanbul, Anadolu yakasında, şirin mi şirin bahçesi olan bir apartmanda oturuyorum. Ailemden kalan miras ile yaşadığım için çalışmıyorum. Bu sebeple günümün çoğunda bolca vaktim var. Mahallemdeki müzik ve resim kurslarına katılıyorum. İki de kedim var. Yaklaşık 20 yıldır yalnızım. Eski eşim beni aldatınca, 30 yaşında boşanıverdim. Aldatan erkeğe hiç tahammülüm yoktur. Zaten çalışmıyor, ailemin mirasını yiyordu.
Üstüne bir de bunu yapınca, yanlız kalmak istedim. Bu süreçte birçok ülke gezdim. İki yabancı dil öğrendim. Evde geçirdiğim zamanlarda artık kendimi çok yalnız hissetmeye başladım. İstiyorum ki akşamları meyvemizi, peynirimizi, şarabımızı alalım. Camdan Boğaz’I izlerken arkadan hafif bir müzik çalsın, sohbet edelim. Bana anlatacak hikayeleri olan bir erkekle birlikte olmayı çok isterim. Gençler çok ilgimi çekmiyor. Öyle heyecanlara ihtiyacım yok. Bana rafine zevkleri olan, yaşını almış bir bey gerekli.
Halkalı Escort Başörtülü Çılgın Danslar Eşliğinde Ateşli Sevişmeler
Halkalı Escort olarak hayatıma eşlike edecek bir dost olsa ne güzel olurdu. Açıkçası cinsel şeylerde de çok gözüm yok. Yapmasak da olur. Neredeyse alıştım zaten yapmamaya. İstiyorum ki beraber gidelim kurslara. Resimler çizelim, şarkılar söyleyelim. Hatta belki bir dans kursuna bile gideriz. Bir erkekte aradığım en önemli özellik kültürlü olmasıdır. Oturmayı kalkmayı bilen, kalp kırmadan konuşan, hayvanları seven, insanları sayan bir erkek bulmayı çok isterdim ama nerde.Bizim semtte bile konuştuğum çoğu erkek başta kültürlü, kibar gibi görünüyor. Azıcık fazla zaman geçirivermeye gör, hemencecik düşüyor maskeleri.
Benim torunlara hep söylüyorum “Beraber yaşamadan evlenmeyin kuzularım” diye. Zaman kötü. Hele o sosyal medyada neler neler oluyor. Adam öyle bir fotoğrafını koymuş ki, elinde kitabı, yanında viskisi. Sanırsın okuyor. Zaten sanalım diye koymuş. Sonra buluşunca soruyorum “Çehov’un en sevdiğiniz oyunu nedir efendim?” diye okumamış ki Çehov’u. Hiç sevmem böyle yalanlar söyleyen erkekleri. Neysen o ol, değil mi? Hayır, kendini beğenmiyorsan da olmak istediğin kişi olmak için çaba göster en azından. Ama yok, bunlar üşengeç canlarım. En sevmediğim şeydir bu tembellik, üşengeçlik.
Beni Kıtlayarak Yeyin
Ya olduğun gibi dürüst olup insanların zamanından çalmayacaksın ya da kendini değiştirmek için bir çaban olacak. Benim zamanım değerli. En büyük saygısızlıktır böyle yalanlarla insanların zamanını harcamak. Şöyle dürüst, kendisine saygısı olan, ununu elemiş eleğini asmış bir bey olmasını çok isterdim hayatımda. Dostluğu ile hayatıma değer katacak, bilgisi ile kendisine hayran bırakacak bir yol arkadaşı ne hoş olurdu. Evde ses olurdu. Yatağın bir ucu soğuk olmazdı. Evimizde otursak bile birbirimizi besler, güzel vakit geçirirdik. Birlikte kitaplar okur, filmler izlerdik. Bir de çocukları seven biri oldu mu, harika olurdu. Escort Halkalı olarak çok isterim torunlarım ile neşeli vakitler geçirirken onları uzaktan izlemeyi. Kaldı mı böyle erkekler canlarım?